27 Şubat 2013 Çarşamba

Ev açması




Akşam üzeri evdeysem kesin çay ya da bitki çayı içerim.Bugün çayın yanına açma yapmak istedim. Hamurumu yoğurup üzerini kapattım, balkon masasının üzerinde güneşte mayalanmaya bıraktım.1 saat sonra falan baktım bizim hamur şiştikçe şişmiş. Tarifine gelelim;
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
yarım paketten az pakmaya
biraz şeker, biraz tuz ve aldığı kadar un.

hamur kulak memesi kıvamında oldu. elimi yağlayıp hamurdan parçalar koparıp uzun uzun çubuk yapar gibi yapıp birbirine sardım. üzerine de yağ ve yumurta sarısı sürüp 180 derece fırında pişirdim.  Bir taraftan da çayımızı demleyip peynir ve reçelle götürdük. Tabi ki yanına da dünden kalan kekleri çok severek yemesek de  küsmesin diye eşlik ettirdik..

Ben küçükken babaannem böyle çörekleri açmaları iç yağıyla yapardı, fırından mis gibi kokular yayılırdı. O zaman kimsede kolesterol, kilo, şeker derdi yoktu ya da ben bilmiyordum. Babaannem bütün yaptığı  yemeklere iç yağı koyardı ve 87 yaşına kadar yaşadı. Bu ne yaman çelişki. Şimdi onu yeme, bunu yeme bıt bıt bıt konuşup duruyorlar her yerde. Nerde o eski lezzetler...


Şimdi Muhteşem Yüzyıl saati....  reklam arasında mısır patlama ve meyve... 

24 Şubat 2013 Pazar

.......


 Of   bloguma bu kadar ara vermemiştim ama bu günlerde uğraşılar fazla olunca biraz ihmal oldu ve yazmakta isteksizlik başladı benim açımdan.  Blogla da ilgilenmek ayrı bir zaman alıyor tabi ki. Bu arada şehir dışından misafirlerimiz vardı biraz da onlarla ilgilendik derken böyleyken böyle işte...  Hava bugün süperdi . hadi biraz turlayalım dedik.Yolda giderken sanki insanlar benim gibi evden kaçmış gibi sokaklardaydı :)  o kadar çok kalabalıktı özellikle Cumhuriyet meydanı...derken kendimizi Karaalioğlu parkında bulduk. Yıllar oldu bu parka gelmeyeli. Işıklar caddesine sık yürürüz ama nedense karşıya geçmeyi hep ihmal ederiz.  Parkın girişinde tarihi Atatürk evi var. Halka açık ve ücretsiz her gün gezilebiliyor.  Atatürk 6 Mart'ta Antalya'ya gelmiş ve bu evde kalmış. Gezerken bazı kullandığı eşyaları  cam vitrinin içinde sergilemişlerdi. Duvardaki resimleri çektim ama fotolar güzel çıkmadığı için yayınlayamadım. Eve dönüşte markete  uğrayıp çipura balıklar alıp fırında ızgara yapıp ve yanında bol salata yapıp günü bitirdik. 







Mutlu haftalarımız olsun :)

10 Şubat 2013 Pazar

Mercimekli bad


Bugün ablama gidip biraz dikiş diktik. Dikilenleri  elişlerimizi çeyiz hazırlıklarımızı parça parça çekmeye üşendim ama  orada yaptığımız badın fotosunu çekmeye üşenmeyip tarifini sizlerle paylaşmak istedim. Bad benim bildiğim kadarıyla Tokat iline aittir, aslında  kıyma ile etlisi de yapılır ama sağlık açısından çiğ etin zararı düşünülürse yeşil mercimekle yapılması daha sağlıklı olur. Bizde uzun süredir yapmak istediğimiz badı yaptık. Aslında haşlanmış taze asma yapraklarına sarılıp yenir. Bu mevsimde tazesini bulunmadığı için salamuralar da çok tuzlu ve sert olduğundan biz de marulla idare ettik. Yanına da güzel bir çay demledik..


Tarifi:
 2 su bardağı yeşil mercimek
1 su bardağı ince bulgur
1 yemek kaşığı biber salçası ve domates salçası
Bir kaç domates, bir kaç yeşil biber.
Taze yeşil soğan, bir kuru soğan, maydanoz, nane, pulbiber, karabiber, kimyon, tuz,limonsuyu, biraz zeytinyağı

 Haşlanmış mercimeğe sıcakken bulgur ilave edilip şişmesi beklenir. Bulgur şiştikten sonra biraz sulandırıp diğer malzemeler karıştırılır ve  üzerine de dövülmüş ceviz serpilerek yenir. Bayanların arkadaş toplantılarında değişik bir alternatif olabilir. Ben de bir daha ki arkadaş buluşmamızda bunu tatmayan arkadaşlarıma yapmayı düşünüyorum. Tabi ki bir daha ki seneye bu seneki sıramı geçirdim :)

Mutlu haftalarınız olsun....





8 Şubat 2013 Cuma

Fırtınalı gün ve Turunç reçeli

Hava bu gün yerden alıp göğe, gökten alıp yere vuruyor.  Geceden beri lodos fena estiriyor. Yine pazarımzdı gitsem mi gitmesem mi tereddüt içinde pazara indim. Hızlıca alacaklarımı alıp çıktım çünkü pazar tezgahlarında açılan şemsiyeler tehlike teşkil ediyordu.  Yine de bu fırtınaya rağmen tezgahların çoğunluğu açıktı. Ekmek parası, pazarcıların Allah yardımcıları olsun. Neyse geçenlerde Turunç reçelimi yapmıştım ya onu sizlerle paylaşmak istedim. Geçen sene de yapıştım. Buradan okuyabilirsiniz.





Mutlu haftasonları :)

5 Şubat 2013 Salı

Kırlent


Bir kaç gündür akşamları işlediğim şamdanlı kırlenti de sizlerle paylaşmak istedim. artan küçük kumaşı da mandal torbasına dönüştürdüm. Mandal torbası kullanan kalmadı gibi ama ben yine de üzerindeki mandal temasını görünce onu da işlemekten vazgeçemedim.


Kırlentleri üçlemiş oldum. Tabi ki bu yapılanlar kızımın evinde olacak inşallah.


Şimdi sıra pazar günü alınan turunç kabuklarını reçel yapmaya geldi. 

Mutlu Akşamlar :)

3 Şubat 2013 Pazar

Pazar pazar.

Güneşsiz puslu bir havaya uyandık ama bu havanın içimizi karartmasına izin  vermeyip kendimizi  merkeze yakın çakırlar köy pazara attık daha öncede yazmıştım. Bu pazarı seviyoruz. Çevre köylerde ürettiklerini satmaya gelen satıcılarla dolu oluyor. Pazarın bir tarafı satıcılar, karşı tarafında gözlemeler, katmerler yapanlar var. Biz her zamanki yerimize geçip siparişlerimizi verdik. Biraz mideyi karbonhidratla doldurduk.




Pazarda komik yazılara rastlamak da mümkün...


 Bu bayan marulu çok güzel taşıyordu sanki çiçek  tutar gibiydi. Su değmemiş taptaze pırıl pırıl bir maruldu. Yarın evde bununla kısır yapıp yiyeceğini söyledi. Yediğimi de inkar etmiyorum diye bize espri yaptı :))














Pazarı dolaşırken reçel yapmak için temizlenmiş turunçları görünce dayanamayıp aldım. Artık bir hafta acı suyunu atması için bekletilecek ve reçel yapımına geçeceğim.

Mutlu haftalar.....