Düğün temposundan sonra otelden ayrılıp yeğenimin yanına geçtim. Bu güzel pencereden yeşile ve doğa bakarak uyandım.
İstanbul'un koşuşturmalı yoğun temposuna ayak uydurmaya çalışarak karşıya geçip kapalı çarşıyı gezdik. Allah yardımcısı olsun İstanbul'da yaşayanların, sürekli bir telaş, bir şeylere yetişme gayreti... Biz burada çok tembel bir hayat yaşıyormuşuz meğer :)
Geçen sefer de geldiğimde uğradığım peştemalcimize uğradık. Ablam hep alır getirir bize sağolsun ama orada olmak başka.. Kapalı çarşıda Doktorun yeri denildiğinde herkes tarif ediyor.
Bu peştemallerden renk renk almaya çalıştık. Benim tercihim mor ve beyazlardı.
Cemil İpekçi güzellik yarışmasında Azra Akın'a basmadan diktiği elbisenin kumaşını bu mağazadan almış. Duvarda gazetede çıkan yazısı vardı..
Bir başka gün Caddede gezdik. Bu ağaçta ilginçti..
Caddede gezerken karnımız zil çalınca Saray Muhallebicisi'ne gittik. Dönüşte İkea'ya uğradık, eve yorgun düştük.
Minik kızımızın 1. yaş gününü kutladık.
Her şey bu tatlı kızımız içindi..
Gelen hediyelerden bunu çok sevdi üzerinden hiç inmek istemedi.. Güzel ailesi ve sevdikleriyle sağlıklı, mutlu nice yaşlara. Minik kuzum tatlı Defnem seni şimdiden özledik..
Bir İstanbul maceramız böyle geldi geçti.. Yarın tekrar yollardayız. Yine bir düğüne doğru yol alıyoruz..
Hoşçakalın :)