29 Ekim 2011 Cumartesi

Sosyete mantısı

Bugün evi temizleyip, dolapları açıp kışlıklarla yazlıkları aktardıktan sonra karnımız zil çalınca dün akşam Kendimce Yemek blogunda  gördüğüm sosyete mantısını denedim. Börek niyetine aldığım yufkalar şipşak mantı oldu. Çok da leziz oldu, çok beğendik. Kendimce Yemek'e çok teşekkür ederiz :)




Şimdi çayımı alıp tv karşısında trikotaja geçiyorum, battaniyem beni bekler :) Ve TV8 'de yine güzel bir film var. Adı Bizi Ayıran Nehir ve tam sevdiğim gibi.


Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.



27 Ekim 2011 Perşembe

Mor ripple battaniye

 Akşamları boş oturamıyorum.  Ripple model battaniye örmeye taktım oturma odama uygun olsun diye bu renkleri alıp örmeye başladım.bilmiyorum ne zaman biter çünkü bayağı büyük olacak.bitince tekrar yayınlarım.örgü örmek iyi bir terapi ama aklım yarım kalmış yağlı boya resimlerimin tamamlanmasında...





                                       Yaşanan üzüntülü günlerin sona ermesi  dileğiyle...hepinize sevgiler.

23 Ekim 2011 Pazar

Tek bir yürek


 Antalya bugün şehitlerimiz  için  tek bir yürekti. Cumhuriyet Meydanı'nda başlayan sloganlarla devam eden yürüyüşün son durağı Konyaaltı'ndaki Şehitler Anıtı'ydı.








Şehitlerimiz isimleri sayıldı, hepsi kalbimizdeydi....  Saygı duruşunun ardından istiklal marşı söylendi.  
ve ayrıldık.




Sonra Atatürk Parkı'na geçtik. Her zaman çoşkuyla baktığım deniz, gökyüzü, parkın yeşilliği, çiçekleri bugün bana hiçbir şey ifade etmedi, boşlukta gibiydim..


Zaten evden deprem haberini duyup çıkmıştık. Nedir bu ülkemizin başındaki felaketler. Allah yardımcıları olsun onların da, şehit ailelerininde.

20 Ekim 2011 Perşembe

Yastayız....




Söyleyecek söz bulamıyorum. içim çok acıyor çok... :(((

Komşumun oğlunun önceki sene Hakkari'de askerlik yaparken yazdığı mektuptan beni çok etkileyen sadece iki satırı paylaşmak istedim.

Katıldığım operasyonların sert, solgun bir o kadar da gururlu bakışları, bunu bir sen anlarsın anam ey benim kutsal anam. her ananın senin oğlun gibi oğlu olsa dar gelir bu dağlar bu kara vijdanlılara.. hani kırmızı eşarpsız uyuyamazdım ya ana dün bu soğuk ıssız dağ yamaçlarında kırmızı eşarbımı kaybettim uyuyamıyorum ana...

Oradakilerin hepsi evlat, hepsi anakuzusu :(

18 Ekim 2011 Salı

bitenler

Yüncüye gittiğimde örgü öğrenen bayanların elinde bu yelek modeli vardı. Atatürk yeleği modeliymiş. hoşuma gitti. 1 yumak kahverengi yün alıp başladım.  kızım arkadaşının 1 yaşındaki sevimli oğlu için istedi, ördüm.





Rengarenk battaniyemizde bitti. sadece iki yanını ince sık iğne şeklinde tığladım. kalın bant yapsam modeli bozar diye düşündüm.


Örmesi çok zevkliydi, sıkıcı olmadı :)


Dün resim kursuydaydım. kısa bir tanışma merasiminden sonra öğretmenimiz kitaplara bakın istediğiniz resmi çizin dedi, şöyle bi çizgilerimizi görmek istedi. sınıf çok kalabalıktı. biraz aşağıdaki resmi karaladıktan sonra öğleden sonra ordan ayrıldım çünkü bu kadar kalabalıkta konsantrasyonum bozulur, rahat çizemem. gelenler arasında bir anda gruplaşma oldu. kimi torunun dişini anlatıyor, kimi geçen yıldan gelen arkadaşlarını eleştiriyor, bazıları geliş saatlerine uymak istemiyor, ben uyandığımda gün içinde gelirim diyor... her kafadan bir ses çıkıyordu. öğretmen kibar şekilde uyardı ama iki dakika sonra yine aynı oldu. bizde 3 arkadaştık, ortama baktık kaldık.  herhalde evde çizimlerime devam edeceğim. bu kadar kalabalık ve gördüğüm ortam beni kurstan vazgeçirdi..



16 Ekim 2011 Pazar

Fıkra Sever misiniz?

PASTA

Bir diyetisyen, huzurevinde genis bir kalabalığa konferans vermektedir:
"Midemize indirdiğimiz herşey bizleri her an öldürebilecek kadar tehlikelidir. Kırmızı et kanser yapar, gazlı içecekler midemizin dokusunu tahriş eder, sebzeler öldürücü bakteriler barındırabilir. İçme suyunun barındırabileceği mikropların uzun vadedeki etkilerinin farkında bile değiliz. Fakat bir yiyecek vardir ki en tehlikelisidir. Hepimiz onu mutlaka yemişizdir ya da yemek zorunda kalabiliriz. En ciddi rahatsızlıkları yaratacak ve uzun yıllar bizlere acı verebilecek bu gıdayı tahmin edebilir misiniz?"
Arka sıralardan 75'lik bir amca ayağa kalkar:
"Düğün pastası!"

Birazda gülelim:))))

14 Ekim 2011 Cuma

Kortej

Bugün yabancı film seçmiştik. Bisikletli Çocuk Cannes Film festivalinde Bir Zamanlar Anadolu'yla Jüri büyük ödülü paylaşan filmdi. Babası tarafından terkedilen bir çocuğun hikayesiydi. güzel bir filmdi, biz çok beğendik.

Film çıkışına denk gelen sanatçıların korteje hazırlığı vardı. AKM'den arabalara binip şehir merkezine yol aldılar.



Kortejin başında Selda Alkor ve Engin Çağlar

Ahu Tuğba ve kızı

Nuri Alço ve Sertap Perman
  
Yılmaz Köksal


Yusuf Sezgin


Salih Güney, Çoşkun


Umut Sezgin, Arda Esen


Eşref Kolçak


Volkan Severcan


Gülsen Tuncer (bize şapka takın, çok sıcak diyorken :) )

Süleyman Turan


ve resmini çekemediğimiz bir çok sanatçı....



en iyi film ödülü Güzel Günler Göreceğiz aldı..

Güzel bir festival oldu, darısı seneye inşallah.

13 Ekim 2011 Perşembe

Nar ve Zenne


Bugünkü ilk filmimiz Nar'dı. Öğlen 12 seansıydı, güzeldi. Anlatamayacağım sürprizlerle doluydu konusu, o yüzden anlatamıyorum. Yönetmen de aramızda kalsın dedi zaten :)  başrolde Serra Yılmaz vardı. yurtdışında olduğu için söyleşiye katılamamış.




Sonra saat 17'de Zenne'ydik. film yaşanmış gerçek bir hikayeden alınmıştı. biz çok beğendik, uzun süre  alkışlandı. festival filmleri içinde favorimiz Can ve Zenne diyebiliriz. ödül alacak film süpriz de olabiliyor. oyuncular çok başarılıydı.







Yarın da yağmur nedeniyle iptal edilen Kortej yapılacak. Cannes'da Bir Zamanlar Anadolu'da filmiyle Jüri Büyük Ödülü'nü ödülünü paylaşan film olan Bisikletli Çocuk filminden sonra korteji izleyeceğiz.

12 Ekim 2011 Çarşamba

Can

Bugünki sinema proğramızda CAN'dı. çok güzel bir filmdi. konusunu açık açık yazmak istemiyorum.tek kelime ile herkesin izlemesini isterim. ben çok beğendim. söyleşiyede katıldık. böyle film yaptıkları için yönetmene oyunculara teşekkür ettik.




Yönetmen: Raşit Çelikezer  
Çocuk oyuncu yakından daha da tatlıydı.





Bizim ön koltukta Yusuf Sezgin vardı. sonrada Yılmaz köksal geldi.
Karşıdan görenen Meral Orhansoy  .

 Bugün Bergüzar Korel'i gördüm. her gün değişik sanatçıları görüyoruz ama isimlerini bir anda çıkaramıyor insan..
Film bitimi hediyelik eşya standlarını gezdik







yarın iki film var. Nar ve Zenne'deyiz....