30 Eylül 2013 Pazartesi

Dönüş..


Gittim geldim. Kızımla bol bol vakit geçirdik. Çocuklarımla desem daha iyi, eşi de çok kibar sevimli bir çocuk artık o da benim büyük oğlum. Kızım mis kokulu, negrolu, bonibonlu kekler ve başka şeyler de yaptı ama hepsinin fotoğrafını çekemedik.  Gezdik tozduk ama her yolun sonundaki maviliklerde gözüm gökyüzüyle birleşmiş denizi arar gibiydi.  Neyse bir de meşhur Kuğulu parka gidelim dedik ama gittiğimizde hayal kırıklığı kuğu muğu yok havuz temizliği varmış o gün. Etrafta güvercinler dolaşıp duruyor ve resmen bir tavuk kümesine girmiş gibi bir koku vardı. Zevk aldığımı söyleyemeyeceğim malesef. Önemli olan kızımla geçirelen zaman dedim. Canım Antalyam senin yerini hiç bir yer dolduramaz. Aşığım sana resmen :)




Tunalıdan aşağı yol boyu gezdik mağazalara girdik çıktık acıktık. Kızım ''şuranın kömürde döneri meşhur yiyelim'' dedi ama keşke yemez olaydım. Cuma günü öğlen uçağa binmem gereken ben o gece yediğim dönerin gıda zehirlenmesi yapması nedeniyle sabaha kadar banyoyu bekledim. Sabah oldu bende oldum. Kızım hemen eczaneye koşup ilaç aldı ve tabi ki uçak biletim de ertelendi o şekilde yola çıkmam mümkün değildi. Şimdi Antalyamı turlama zamanı tabi ki öncelik evi temizlemede. Sonra denizle vedalaşma ve sezonu kapatma, daha sonra da rutin işler, kışa hazırlıklar olacak...

Bu da hasta yemeğim. İki gün patatese talim ettim, her şey pis pis koktu burnuma, mutfağı göresim gelmedi.

Sizleri özledim bir gezeyim bakim neler yapmışsınız :)

19 Eylül 2013 Perşembe

Ankara'nın yolları


Günaydın!  Kızımdayım cumartesi akşamı ani bir karar verip sabah 07.00 uçağıyla Ankara'daydım. Böyle ani kararlarda güzel oluyor. Bir anda uzak yollar yakın olup insan sevdiklerine kavuşuyor. Tabi ki bu çocuğu olunca gözü bir şey görmüyor ve hemen yanında olmak istiyor. 45 dk sonra  uçaktan indim ama buz gibi bir hava etrafıma baktığımda herkes montlarını kazaklarını giymiş. Artist gibi gelen ben hemen valizimden ince penye ceketimi giydim. Bu kez de ayaklarım dondu. Havaalanının uzaklığı, otobüse in bin, olmadı metroya eve gelmem saat 10'u buldu. gel de arama Antalya'nın ulaşım rahatlığını... neyse bir müddet daha buradayım. sonra  tabi ki kürkçü dükkanı.


Kızımın küçüklüğü kreşe giderken...

Şimdilik Hoşçakalın :)

14 Eylül 2013 Cumartesi

.....


Sahiller boşalmaya başladı. Antalyamızla başbaşa kalma günlerimiz başladı. Gerçi benim tercihim hep sakin ve sessiz yerlerdi zaten..           


Hepimize mutlu haftasonları :)


6 Eylül 2013 Cuma

Patlıcan ve bulgurlu köfte...





Patlıcanlı köfte
 Hayatın Tatları arkadaşımızın blogunda gördüm ve bulgurlu yemekleri sevdiğim için yapmak istedim ve beğendim.  Teşekkürler yeni arkadaşıma :) Bir daha ki yaptığımda birazda kuşbaşı et ilave etmek istiyorum. Sanki daha leziz olur gibi geldi..



Kabak çorbası :
1 adet soğanı doğrayıp sıvı yağda biraz kavurup, büyük 1 adet büyük domatesi rendeleyip salça yerine koydum. Daha sonra 2 adet rendelediğim kabağı ve 1-2 diş sarımsağı ezip ilave ettim. Malzemenin kıvamına göre suyunu koyup kabaklar pişene kadar bekledim ve bir kasede 2 yemek kaşık yoğurt, 1 yemek kaşık unu, yarım çay bardağından az limon suyunu çırpıp kaynayan çorbaya karıştırdım. Bir iki taşım kaynadıktan sonra tuzunu ve taze naneleri ilave edip kapattım. 

CARTE D'OR ÇİKOLATALI FINDIKLI PUDİNG  


4 Eylül 2013 Çarşamba

Avm, yaşgünü



Antalya'mıza 155 mağazası, 10 sinema salonu, 3000 otopark kapasitesi olan yeni bir avm açıldı. Tam şehir merkezinde adı MarkAntalya.. Gecede muhteşem ışıklandırması var. Hemde bize çok yakın..Gidip gelip orayı gezip durduk. Açılışa özel indirimlerden faydalandık. Tatil için gelen misafirlerimizi de götürdüm ama bu küçük bıcırığı oyuncak mağazalarından çıkarmamız kolay olmadı. Bu arada denizi ihmal ettiğimi zannetmeyin. Hatta arada hep beraber gittik.

Yaş günlerinin arasında üç gün olunca, bir taşla iki kuş vurduk. Çocuk olmak çok güzel ama çocuk büyütmek çok zoorr...unutmuşum çocuklarımın küçüklüğünü galiba,sağlıklı ve şansları açık olsun

Milana ve Elinamız..

Menü: Kısır, zeytinyağlı barbunya, patates salatası, ayçekirdekli simit, üzümlü kurabiye, börek, muzlu ve  fındıklı  yaş pastamız.


Evdeki rutin işler derken günler böyle geçiyor.
Komşum aradı hadi biraz Markantalya' mızı turlayalım mı dedi.  Mağazalar şimdi yolumuzu gözlüyordur bizim müdayimler nerede diye ...:))
 Hoşçakalın :)