Gittim geldim. Kızımla bol bol vakit geçirdik. Çocuklarımla desem daha iyi, eşi de çok kibar sevimli bir çocuk artık o da benim büyük oğlum. Kızım mis kokulu, negrolu, bonibonlu kekler ve başka şeyler de yaptı ama hepsinin fotoğrafını çekemedik. Gezdik tozduk ama her yolun sonundaki maviliklerde gözüm gökyüzüyle birleşmiş denizi arar gibiydi. Neyse bir de meşhur Kuğulu parka gidelim dedik ama gittiğimizde hayal kırıklığı kuğu muğu yok havuz temizliği varmış o gün. Etrafta güvercinler dolaşıp duruyor ve resmen bir tavuk kümesine girmiş gibi bir koku vardı. Zevk aldığımı söyleyemeyeceğim malesef. Önemli olan kızımla geçirelen zaman dedim. Canım Antalyam senin yerini hiç bir yer dolduramaz. Aşığım sana resmen :)
Tunalıdan aşağı yol boyu gezdik mağazalara girdik çıktık acıktık. Kızım ''şuranın kömürde döneri meşhur yiyelim'' dedi ama keşke yemez olaydım. Cuma günü öğlen uçağa binmem gereken ben o gece yediğim dönerin gıda zehirlenmesi yapması nedeniyle sabaha kadar banyoyu bekledim. Sabah oldu bende oldum. Kızım hemen eczaneye koşup ilaç aldı ve tabi ki uçak biletim de ertelendi o şekilde yola çıkmam mümkün değildi. Şimdi Antalyamı turlama zamanı tabi ki öncelik evi temizlemede. Sonra denizle vedalaşma ve sezonu kapatma, daha sonra da rutin işler, kışa hazırlıklar olacak...
Bu da hasta yemeğim. İki gün patatese talim ettim, her şey pis pis koktu burnuma, mutfağı göresim gelmedi.
Sizleri özledim bir gezeyim bakim neler yapmışsınız :)
Sizleri özledim bir gezeyim bakim neler yapmışsınız :)